Türkiye’nin renkli karakterleri ve eşsiz insanları, dünyanın dört bir yanında eşi benzeri bulunmayan komik anılara sahip. Her bir köşesinde, sokaklarında, kahvehanelerinde ve evlerinde karşılaşabileceğiniz bu özgün karakterler, gülümsemekten kendinizi alıkoyamayacağınız anıları beraberinde getiriyor.
Birçok kültür ve toplumda mizahi öğeler bulunsa da Türklerin komikliği, yaşamın içerisinden türeyen doğal ve samimi bir mizahtır. Kendine has olan bu mizah, bazen bir bakışta, bazen bir kelime oyununda, bazen de günlük yaşantının içerisinde karşımıza çıkar. Bu komiklikler sayesinde, stresli ve zorlu anlarımızda bile tebessüm edebilme şansını yakalıyoruz.
Türklerle ilgili komik sözler arasında eminim birçoğumuzun hayatına denk gelmiş, belki de kendi ağzımızdan dökülmüş sözler bulunmaktadır. Bu sözler, bizlere sadece güldürmekle kalmaz, aynı zamanda kültürümüzün ve karakterimizin bir yansıması olarak da karşımıza çıkar. Ve belki de bu yüzden, her bir sözü okuduğumuzda içimizde o sıcak ve samimi hissi buluruz.
Türklerle İlgili En Komik Sözler
Tüp kaçırıyor mu diye kontrol etmek için kibrit yakan tek millet Türkler olabilir.
Türkiye’de bankamatikten para çekerken elektrik çarpması riski yaşayabilirsiniz, başka bir ülkede bu pek mümkün değil.
Yaşanmamış olayları yaşanmış gibi anlatma ve sonrasında kendimizi buna inandırma hastalığı.
Diş ağrısından kurtulmak için çenesine kurşun sıkıp beynini dağıtan insanlar hakkında duyumlar.
Grup halinde meydana bırakılan güvercinlerin üzerine koşarak onları korkutma eğilimi.
On yıllık bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma yeteneği.
Reklam için duvarlara veya panolara yapıştırılan resimli afişleri yırtma alışkanlığı.
Et yemeğini bıçak yerine çatalın yanıyla kesmeye çalışan kişi Türk’tür.
Arabayla yolculuk esnasında tanıdık birini görünce aracı şaka yollu ona doğru sürme hastalığı.
Aldığı yeni mobilyanın üstünü başka bir örtü ile örterek kullanma alışkanlığı.
Aynı filme giden insanların film çıkışı filmi birbirlerine anlatmaları.
Trafik ışıkları yeşile döndüğünde önündeki herkesi eleştiren ve korna çalan Türk sürücüler.
Sinyal verir vermez şerit değiştirip kazaya neden olan ve ardından “sinyal verdim görmedin mi?” diyen kişiler.
Berberde saç kesimi sırasında başın sağa sola çevrilmesiyle yapılan masajdan dolayı boynun zarar görme ihtimali.
Cep telefonu kullanımının yasak olduğu yerlerde ısrarla telefonla konuşma ihtiyacı hissetme.
Televizyonda film izlerken filmin oyuncularıyla birebir muhatap olup uyarılarda bulunan Türk sinema severler.
Herhangi bir konu hakkında bilgisi olmayan kişilerin o konuda uzmanmış gibi atıp tutmaları.
Uçak kalktıktan sonra tanıdıklarına el sallayan kişi Türk’tür.
Belediyenin otobüs duraklarındaki saatlerin yelkovan ve akreplerini sökme alışkanlığı.
Trafik kazası geçirdikten sonra kanlar içindeyken çarpılmış arabasına üzülen kişi Türk’tür.
Denize dikkat çekmemek için elbiseleriyle girip tüm dikkatleri üzerine çeken Türk kadını.
Ünlü biriyle fotoğraf çektirip çok samimiymiş gibi davranma, ardından onu eleştirme eğilimi.
Elektronik hesap makinesi veya uzaktan kumandasını naylona sarıp ambalaj lastiği ile kaplayan kişi Türk’tür.
Aracın sinyal lambaları çalışmadığında kolunu çıkarıp “dönüyorum” işareti yapan Türk sürücü.
Yuttuğu sineği öldürmek için ağzına sinek ilacı sıkıp kendisi de zehirlenen kişi.
Gazete ve dergideki resimlere sakal, bıyık ve gözlük çizme alışkanlığı.
Birisini överken hakaretle iltifat etme durumu (“Şerefsizin oğlu ne iş yapmış be kardeşim, helal olsun”).
Trafikte geçilen aracı yakalayıp onu geçme dürtüsü.
Demir çelik haddehanesinde çalışan işçinin, sigarasını yakmak için yüksek sıcaklıklı fırına ulaşma çabası.