İslam’da Cuma Namazının Önemi

Müslümanların en mübarek günü olarak kabul edilen Cuma gününde, topluca ifa edilen ve özellikle değerli kılınan namaza “Cuma Namazı” denir. Bu namaz, farz-ı ayn kategorisine dahil edilir. Cuma Namazı, temel olarak öğle vaktinde, bir imamın yönlendirmesi altında, cemaatle birlikte kılınan iki rek’atlik bir namazdır.

Cuma Namazının Farz Olma Şartları

Cuma namazının bireylere farz olabilmesi için bazı şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar sırasıyla şunlardır:

  1. Erkek olmak,
  2. Özgür olmak,
  3. Erginlik yaşına ulaşmış olmak veya daha eski bir tabirle “akıl-baliğ” olmak,
  4. Akıl sağlığı yerinde olmak (delilik hali bulunmamak),
  5. Bedenen sağlıklı olmak (Örneğin, ağır hastalıklar, yürüme güçlükleri, görme kaybı veya hareket kabiliyetini kısıtlayan yaşlılık hallerinde Cuma namazına gitmek zorunlu değildir),
  6. Seyahatte olmamak. Seyahatte olan kişilere Cuma namazı farz değildir. Ancak, eğer isterlerse misafir olarak bulundukları yerde Cuma namazını kılabilirler.

Hutbe ve Cuma Namazı

Cuma namazında, iki rek’at olan farz kısmından önce, hutbe okunur ve bu hutbe de farzdır. Hutbe, Arapça’nın yanı sıra, farklı dillerde de okunabilir, şartıyla cemaat yeterli sayıda hazır bulunmalıdır. Hutbelerin kısa, anlamı geniş ve etkileyici olması tercih edilir. Hatip, ezan okunduğunda minberde oturur, ardından ayağa kalkar ve Allah’a hamd ve senada bulunur, ardından hutbesini okur. Hutbe sırasında cemaatin konuşmaması, sadece dinlemesi gerekir. Hutbe, aynı zamanda cemaate İslam dini ve hayatı üzerine vaaz ve nasihat niteliği de taşır. Kısık hutbeler önerilir ve imama yakın oturmak, hutbeyi dinlerken yüzünü hatibe çevirmek edebe uygun davranış olarak kabul edilir.

Cuma Namazının Kılınışı

Cuma namazında, imam iki rek’atte kıraati açık yapar ve genellikle Fatiha’dan sonra kısa bir sure veya en az üç ayet okur. Cuma namazının tam edası şu şekildedir: Öğle vaktinde minarelerden ezan okunduktan sonra, Cuma’nın ilk sünneti olarak dört rek’at kılınır. Ardından camide bir kez daha ezan okunur. Minberde bulunan hatip, hutbesini okurken cemaat dikkatle dinler. Hutbenin ardından ikamet getirilir ve cemaat, imamın arkasında, iki rek’atlik Cuma farzını kılar. Bu farz namazın ardından, Cuma’nın son dört rek’at sünneti kılınır.

Namazın Tamamlanması ve Sonrası

Cuma namazı tamamlandıktan sonra, “zuhr-i akhir” adı verilen ve dört rek’atten oluşan bir namaz daha kılınır. Bu namaza, “vaktine yetişip henüz üzerimden sâkıt olmayan son öğle namazı” diye niyet edilir. Eğer kılınan Cuma namazı sahih değilse, bu dört rek’at, o günkü öğle farzının yerine geçer. Eğer Cuma namazı sahihse, bu dört rek’at, kazaya kalmış bir öğle namazının yerini tutar. Son olarak, “vaktin sünneti” niyetiyle, iki rek’at daha kılınır ve böylece Cuma namazı tamamen eda edilmiş olur. Diğer namazlardaki gibi, namaz sonrasında teşbih, tehlil ve dua okumak da faydalıdır.

Yorum yapın