Ben çok hassas biriyim; kolayca gözyaşlarına boğulurum ve sıklıkla, benden hiçbir karşılık beklemeyen kişilere fazlasıyla emek veririm. Bu durum hayatım boyunca hep böyleydi.
Geçmişte, beni umursamayan kişilere kendimi öylesine kaptırdım ki, hayatımda kimsenin olmadığı dönemlerde bile onlar için her şeyi yapmaya hazırdım.
Yaşadıklarımı ve duygularımı önemseyen biri olmadı. Çevremdeki insanların tek ilgilendiği şey, benden nasıl yararlanabilecekleri idi.
Herkese istedikleri her şeyi vermenin insanların beni sevmesini sağlayacağını düşündüm. Bu davranışım hiç işe
yaramadı.
Hayatın zorlu yollarında öğrendiğim bir şey var: İnsanlar her zaman iyi niyetinize karşılık vermez. Kimse sizinle ilgilenmek ya da yardım etmek zorunda değildir. İnsanlar sizi umursadıklarını söyleyebilir, fakat davranışları çoğu zaman bunun tam tersini yansıtabilir. Bazen, sizi anlamadıkları ya da umursamadıkları için incitebilirler.
Bu gerçekle uzun süre mücadele ettim ve bu süreç boyunca duygusal olarak çok yıprandım. Kendi duygularıma ne kadar güvenebileceğimi bilemez hale geldim. Lise yıllarım bulanık ve yalnız geçti; hem okulda hem de evde tek başımaydım. Ailem tarafından maruz kaldığım sürekli suistimal ve ihmal, ruhumda derin izler bıraktı.
Bu acıları tek başıma omuzlamak zorundaydım. Yaşadıklarım beni derinden yaraladı, kırdı ve hâlâ tam olarak iyileşmiş değilim. Bir noktada, duygularımı kapatmaya karar verdim çünkü hiçbir şey hissetmemek, her şeyi hissetmekten daha az acı vericiydi. Duygularımı kapatmam, kötü kararlar almamı engelledi.
Şimdi ise, tek dileğim hissetmek; hem mutluluğu hem hüznü yaşayabilmek, duygularımla nasıl başa çıkabileceğimi öğrenmek. Fakat gerçek şu ki, her zaman bu duyguları hissetmiyorum.
Duygularımı uzaklaştırmak için o kadar uzun zaman harcadım ki, şimdi onları geri çekmek zor.
Artık duygularımla aktif olarak ilgilenmek ve onları özgürce ifade edebilmek istiyorum. Kendi iç dünyamda ne hissettiğimi, tereddüt etmeden ve derinlemesine anlamak isteğim giderek artıyor.
Kırılgan hissetmek istemiyorum; kalbimin sesini dinlemek ve içimde hissettiklerimin gerçekliğini anlayabilmek en büyük arzum. Kendi içimdeki kaosu düzeltmek için çabalıyorum, fakat bu yolculuğu tek başıma tamamlayabileceğimden emin değilim.
Yıllarca, kendi varlığımı ve yaşama hakkımı sürekli olarak kanıtlamaya çalıştım. Başkalarının hayal kırıklıklarını onarmak için uğraştım, çünkü bunun benim görevim olduğuna inanmıştım. Kendimi sadece başkalarına yardım ederek değerli hissedebileceğimi düşündüm.
Ancak artık bir gerçeği kabul etmeliyim: Kendimdeki yaraları onarmaya başlamak için henüz hazır değilim.
Hep anne babamı sevmeye çalıştım. Karşılığında beni kırdılar.
Hayatım boyunca, kim olduğumu ve onlar için ne çaba gösterdiğimi bilmesine rağmen, insanlar tarafından istismar edildim. Onlar, masumiyetimi aldılar ve beni derin acılara ittiler. Ne kadar kırıldığımı görmezden geldiler, belki de ilgilenmediler.
Hayatımı zenginleştirmesi gerekenler, zaman zaman onu neredeyse yok ediyor gibi hissettirdiler. Onlara her şeyimi adadım, fakat karşılığında hiçbir şey alamadım. Hayatımdaki en önemli insanlar, aslında beni en az önemseyenler oldu.
Bu gerçekle yüzleştiğimde, kendimi yeniden keşfetmek için bir arayışa çıktım. Kendimi kaybettiğim bu yolculukta, beni yeniden canlandırabilecek ve yeniden hissetmeyi öğretebilecek birini aradım.
Kendimi sevemediğim bir dönemde, Tanrı ile kurduğum ilişki beni yeniden bulmama yardımcı oldu. Bu ilişki, benim için benzersiz ve tarif edilemez bir sevgi oldu. Tanrı’da kendimi keşfettim ve bu, hayatımda yaşadığım en güzel deneyimdi.
Kalbimi açmaya ve içsel dünyamla barışık olmaya çalışıyorum.
İnsanlara karşı savunmasız olmaya çalışıyorum. Ancak kime güvenebileceğinizi bilmiyorsanız, bu son derece zordur.
Bir insan, en çok değer verdiği kişiler tarafından derin yaralar almışsa, yeniden güven duymak oldukça zaman alabilir. Kendi duygusal bütünlüğünü koruyan biri için, bir ilişkiden çıktıktan sonra başkalarına yeniden güvenmek tahmin edilenden çok daha zor olabilir.
Hayatım boyunca her zaman en iyisini yapmaya çalışsam da, zaman zaman düşüşler yaşadım. Bu durum hoşuma gitmese de, bu durumlar benim yaşamımın bir parçası.
Birine sevginizi açıkça ifade etmek ve onun sizi incitmeyeceğine dair bir güven duymak korkutucu olabilir. Bu, herkes için geçerli olabilir; ancak bu hisler, özellikle duygusal olarak derin yaralar almışsanız ve sonunda birine yeniden sahip olmayı başardıysanız, daha da yoğun hissedilebilir.
Duygusal yıkım, sevgi hissetme sürecini zorlaştırabilir. Tek dileğim, başkaları tarafından incitilmeden önce olduğu gibi sevmek ve sevilmektir.