Bunalmışlık duygusu, ağırlığıyla sizi bastıran ve hareket etmenizi engelleyen devasa bir dağ gibidir. Günlük yaşamın talepleri, işten eve, aileden sosyal yaşantıya kadar her köşede bekliyor. Karşınıza çıkan bu engeller yüzünden ne yapmanız gerektiğini bilememeniz sizi daha da sabırsız ve gergin hissettiriyor. Bu durumda, belki de bir süre dinlenip eğlenmeye ihtiyaç duyduğunuzu düşünüyorsunuz, belki de koltuğa oturup bir film maratonu yapmak istiyorsunuz.
Ancak, bu yoğun duygusal baskıyı nasıl hafifletebilir ve gerçekten yapmanız gerekenleri nasıl tamamlayabilirsiniz? Özellikle COVID-19’un getirdiği belirsizliklerle birçok insanın benzer hislerle mücadele ettiği bu dönemde, bu soru daha da önem kazanıyor. Her ne kadar gözünüzde büyüyen bu “yapılacaklar dağı” sizi korkutsa da, adım adım ilerleyerek bu dağı aşmanız ve motivasyonunuzu tekrar kazanmanız mümkün.
Bunun için, öncelikle kendinize bir anda çok fazla yüklenmemenizi hatırlatın. Aşılması gereken engelleri küçük adımlarla ve belirli bir sırayla ele alın. Kendinizi tekrar harekete geçirmek için motivasyonunuzun kaynağını bulmaya çalışın. Bu, sevdikleriniz, hayalleriniz veya gelecekteki planlarınız olabilir. En önemlisi, sürecin bir parçası olarak kabullenin ve her adımda kendinize biraz daha yakınlaşın.
İşte Bunalmış Hissettiğinizde Kendinizi Motive Etmek İçin 5 Adım:
Derin bir nefes alın ve durun.
İlk adım, yoğun duygusal baskı altında olduğunuzda sakin kalmaktır. Durup bir an için bu hislere izin vermek, sorunları daha net bir perspektiften görmeye yardımcı olabilir. Kendinizi kaybolmuş hissediyorsanız, birkaç derin nefes alın ve duygusal yoğunluğunuzla bağlantı kurmaya çalışın. Bu, olayları büyük resimde görebilmeniz için zihinsel mesafe yaratmanıza yardımcı olacaktır.
Görevleri listeleyin ve öncelik sırasına koyun.
Durumunuzu değerlendirdikten sonra, üzerinde çalışmanız gereken görevleri listeleyin. Bu, önemli olanları öne çıkarmanıza yardımcı olacaktır. Liste hazırlamak, aslında aşmanız gereken engellerin başlangıçta düşündüğünüzden daha az karmaşık olduğunu fark etmenizi sağlar. Ardından, en acil ve önemli olanları belirleyerek bu görevlere öncelik verin.
Mükemmeliyetçilikten vazgeçin.
Mükemmel sonuçlar arayışı, ilerlemenizi engelleyen bir baskı yaratabilir. Genellikle en büyük eleştirmenimiz kendimizizdir ve bu, mükemmel sonuçlara ulaşma baskısını artırabilir. Ancak mükemmeliyetçilik, genellikle bizi hareketsiz bırakan korkulara ve kaygılara dayanır. Bu kalıplar, genç yaşlarda oluşturulmuş olabilir, ama artık size hizmet etmiyor. Mükemmel olma baskısını bırakarak, daha esnek, gerçekçi ve verimli bir yaklaşım benimseyebilirsiniz.
Küçük Başarıları Kutlayın.
Sıklıkla içsel eleştirilerimiz, odaklandığımız şeylerin gölgesinde kalmasına neden olur. Ancak, önemli olan her başarıdır – büyük ya da küçük. Başarılarınızı kutlamak için bir an durun ve kendi başarılarınızı tanıyın. Bu başarıları vurgulamak ve onları onurlandırmak, özsaygınızı artırır ve motive olmanıza yardımcı olur. Olumlu adımları takdir etmek, ilerlemeyi sürdürmenin anahtarıdır.
Gerçekçi Olun.
Sık sık kendimize koyduğumuz gerçeküstü beklentiler, bizi daha da bunaltabilir. “Yapmalıyım” ya da “yapmamalıyım” gibi cümleler yerine, şu anki gerçekliğinizi kabul edin. Mesela, “Yağmur yağıyor ve sahile gitmeliydim” düşüncesi yerine “Yağmur yağıyor. Alternatif bir planla ne yapabilirim?” yaklaşımını benimseyin. Her şeyin mükemmel olması gerekmez. Esnek olmak ve o anın getirdiği koşullara göre adapte olmak, genel mutluluğunuzu ve verimliliğinizi artırabilir.
Özetle, kendinizi bunalmış hissettiğinizde bu stratejileri uygulayarak zihinsel baskıyı azaltabilir ve tekrar harekete geçmek için ihtiyaç duyduğunuz motivasyonu bulabilirsiniz. Adım adım ilerlemek ve kendinize olumlu geri bildirimde bulunmak, dağ gibi görünen zorlukların üstesinden gelmenizi sağlar. Siz bu zorlukların üstesinden gelebilirsiniz!