Bizim ülkemizde bu soruya genelde verilen cevap “iyi” olarak popülerdir. Ancak, çoğumuz biliyoruz ki bu cevap dürüstçe verdiğimiz bir cevap değildir. Hele ki yaşadığımız bu salgın yıllarında bu soruya olumlu bir cevap vermek o kadar da kolay değil.
Depresif ya da kızgın olduğunuz ya da bir ayrılık ya da stres yaratan başka bir durumdan geçtiğinizde ve birinin size tüm sorulardan en çok korktuğunuz soruyu sorduğu o anı bilirsiniz…
Birisi Nasıl Olduğunuzu Sorduğunda Nasıl Cevap Verilir?
“Nasılsın?”
Ve işte orada, garip hissediyor ve kendi kendine düşünüyorsun, “Peki, bu soruya nasıl cevap vereceğim?”
Basit bir soru gibi görünen sorunun dürüst yanıtı bazen belirsizdir çünkü o anda neyle başa çıkabileceğinizi düşündüğünüze ve en çok neye ihtiyacınız olduğuna bağlı olarak yanıtlayabileceğiniz çok farklı yollar vardır.
Depresyon, kaygı ve hatta sadece zor bir hafta ile uğraşırken, birincil hedeflerinizden biri, diğer insanları memnun etmeye çalışmak yerine, ihtiyacınız olanı yaptığınızdan ve/veya istediğinizden emin olmaktır. Tekrar zorlayın çünkü yardım etmelerine izin vermenizi çok istiyorlar ya da gerçekten kibar davranıyorlar.
Birisi size nasıl olduğunuzu sorarsa, kim olduğu veya neden sorduğu önemli değil, cevabınız o anda gerçekten ihtiyacınız olanı yansıtmalıdır.
Depresif, endişeli veya genel olarak moraliniz bozuk olduğunda ve birisi “Nasılsın?” diye sorduğunda söylenecek 4 öneri:
1. “Ben iyiyim.”
Sırf birisi nasılsın diye soruyor diye, bu onlara cesaretini göstermen gerektiği anlamına gelmez. İyi hissetmekten başka bir şey hissetmek, paylaşmaktan çekindiğiniz biriyle paylaşmak zorunda olduğunuz bir şey değildir.
-Depresyonda olduğumda ve annem arayıp nasıl olduğumu sorduğunda, her zaman iyi olduğumu söylerim. Sadece onunla bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Annemle depresyonum hakkında konuşmanın, onun beni bundan vazgeçirmeye çalışmasıyla ilgili olacağını biliyorum. Ve bu asla bana yardımcı olmaz.
Başka bir deyişle, nasıl hissettiğiniz konusunda her zaman dürüst olmamanız sorun değil.
Bununla birlikte, dürüst olmayacaksanız, o kişiyle birlikte olduğunuz sürece iyi hissetmek için ‘yürüyüş yapmaya’ istekli olmanız önemlidir. Anneme iyi olduğumu söylemek ve sonra evin içinde somurtmak ikimiz için de sadece gergin bir ortam oluşturur.
2. “Gerçekten mücadele ediyorum.”
Duygularınız konusunda dürüst olmayı seçerseniz, olabildiğince basit ve anlaşılır olmanızı öneririm. Birine neden sunarak ya da neden sunmadan gerçekten mücadele ettiğinizi söylemek, söylemeniz gereken tek şey olabilir.
Birçoğumuz için, birinin o anda nasıl hissettiğimizi kabul etmesi, kötü duygularımızı hafifletmemize yardımcı olabilir.
Bence bu özellikle erkeklerimiz için geçerli. Biliyorum ki, erkeğim bana nasıl olduğumu sorarsa ve ona üzgün hissettiğimi itiraf edersem ve o kabul ederse (düzeltmeye çalışmadan), her zaman biraz daha iyi hissedebilirsiniz. Ayrıca ona iyi olmadığımı söylersem, her şeyin daha da kötüye gideceğini zannedebilirsiniz. Yanlış! Dürüst olursanız kendinizi iyi hissedeceksiniz.
Bu yüzden, içine girmek istemeseniz bile, iyi olmak için mücadele ettiğinizi birine söylemek şu anda ihtiyacınız olan şey olabilir.
3. “Gerçekten mücadele ediyorum ve bu yüzden…”
Mücadele ettiğinizi kabul etmek ve neden sizin için işe yarayan bir cevap olabileceğini açıklayarak bir adım daha ileri götürmek. Bunu yaparak, diğer kişinin onu çözümler sunmaya davet ettiğinizi hissedebileceğini unutmayın.
Mücadele eden biriyle karşılaştığında, birçok insan onları hemen düzeltmek ve kendilerini daha iyi hissettirmek ister. Çoğumuz başkalarının acı çektiğini görmekten hoşlanmayız ve birine yardım edersek herkesin daha iyi hissedeceğini düşünürüz.
Bu nedenle, neler olup bittiğini birisiyle paylaşırsanız, neyin yanlış olduğu hakkında konuşmaya hazır olun. Bu kişi size yardım etmeyi deneyebilir ve başarısız olabilir, bu da sizi kötü düşüncelere sokmasın. O sadece yardım etmek istedi. Ancak aynı zamanda tam olarak duymanız gereken şeyi söyleyerek sizi şaşırtabilirler. Derinlemesine paylaşmak biraz riskli, ancak ödüller önemli olabilir.
4. “Gerçekten zorlanıyorum ve bu yüzden … ve sorduğun için teşekkür ederim, ama kendime bakmam gerekiyor.”
Bu cevapla, soru soran kişiyle nasıl hissettiğinizi paylaşıyorsunuz, ancak onu size yardım etmeye davet etmiyorsunuz. Önemli olan onların sevecen jestlerini kabul ediyorsun, aynı zamanda onlara ihtiyacın olmadığını ya da seni düzeltmeye çalışmasını istemediğini açıkça söylüyorsun.
Depresyon, öfke veya ayrılıkla mücadele eden çoğumuz için ne zaman yardım almaya hazır olduğumuzu biliriz. İlk başta, duygular o kadar derin olabilir ki, herhangi birinin bize söylediği her şey gerçek dışı görünebilir ve sadece yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda işleri daha da kötüleştirir.
Size henüz yardım edemeyecekleri konusunda net olduğunuzda, kendinizi daha kötü hissetmenize neden olabilecek bir şeyle oturmak zorunda kalmanın ızdırabından kurtarmakla kalmaz, aynı zamanda arkadaşınızı düzeltmeye çalıştığı için kancayı da bırakırsınız.
Depresyonda, üzgün veya kızgın hissettiğimde insanlardan uzak durmayı severim, böylece hazır olana kadar nasıl olduğumla ilgili sorularla karşılaşmak zorunda kalmam.
Ama hayat devam ediyor, nasıl hissediyor olursak olalım ve bazen insanlarla etkileşime geçmemiz gerekiyor.
Durum böyle olduğunda, kendinize iyi bakmak için yapmanız gerekenleri yapın.
Yardıma ihtiyacınız varsa, isteyin. Yardım etmek istemiyorsanız, kartlarınızı göğsünüze yakın tutun. Hazır olduğunda sorabilirsin.
Kendinizi daha iyi hissetmeye başlamanın en iyi yolu, kendinize bakmak, ihtiyaçlarınızı tanımak ve kendi ihtiyaçlarınıza bakmadan önce başkalarının ihtiyaçları hakkında endişelenmemektir.
Bunu yapabilirseniz, daha iyi hissetme yolunda ilerlemiş olursunuz.