Yıldızlar uyum sağladığında ya da Tinder sizin lehinize işlediğinde, hayatınıza yeni biri girecek ve yeni bir dizi heyecanlı deneyim getirecek. Ancak, bu duyduğunuz şehvet mi (seks veya başka bir kişiye duyulan derin özlem) yoksa aşk mı (gerçek bir bağlantı ve başkasını önemseme)?
Şehvet ve aşk, örtüşen iki kavram olabilir, ancak birbirleriyle aynı olmaktan oldukça uzaktırlar. Aslında, aşk ve şehvet tamamen farklı iki dünya gibidir. Peki, aşkla şehvet duyguları arasındaki farkı gerçekten ayırt edebilir misiniz? Bu sıklıkla birbiriyle karıştırılan duyguları netleştirmek adına, herkes için bu konuyu aydınlatmayı hedefliyoruz.
Aşk mı? Şehvet mi?
Kendinize aşağıdaki beş soruyu sorun. Eğer dürüst bir yanıt bulmakta zorlanıyorsanız, hislerinizin tam olarak düşündüğünüz gibi olup olmadığını araştırmak isteyebilirsiniz.
1. Hissettiğin şey sadece seks mi?
Elbette, yatak odasında kimyaya sahip olmak, uzun vadeli bir ilişki için son derece önemli bir faktördür. Ancak, eğer tüm odak noktanız bu ise, seks takıntısı zararlı hale gelebilir. Kimya ve cinsel çekim, bir ilişkiyi sürdürmekte önemli rol oynar, fakat ilişkinin tamamını bu unsur üzerine kurmak, tehlikeli bir yol olabilir.
Belli bir süre sonra, yoğun bir cinsel yaşantının heyecanı azalacak, ve siz ve partneriniz ya sıkılacak ya da yatak odasında her zaman bir sonraki en iyi deneyimi aramaya başlayacaksınız. Bu durum, ilişkinin diğer yönlerine odaklanmayı engelleyerek, ilişkinizin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini zorlaştırabilir.
2. Sır tutar mısınız?
Aşık olan çiftler arasında duvarlar, sınırlar ya da sırlar bulunmaz. Daha çok, şehvetin hakim olduğu bir çift, eksik yönlerini veya mükemmel olmayan yanlarını ifşa etmek yerine, gerçek kişiliklerini saklar ve sürekli olarak “en iyi hallerini” sergiler. Bu durum, her iki tarafın da birbirine tam anlamıyla açılamamasına neden olabilir.
Ancak, aşkın gerçek anlamı, sadece kırılganlıkla ortaya çıkar. Kişi kendini olduğu gibi, kusurlarıyla birlikte kabul ettiği ve ifade ettiği zaman, gerçek aşk kendini gösterebilir. Bu, tam bir açıklık ve dürüstlük gerektirir ve bu şekilde ilişkiler daha sağlıklı ve kalıcı hale gelebilir.
3. Derin ve kalıcı bir arkadaşlığınız var mı?
Eğer durum buysa, büyük ihtimalle partnerinize olan sevginizi derinleştirmekte olan bir süreçtesinizdir. Arkadaşlık olgusunun bulunmadığı bir temel üzerine kurulan bir ilişkinin genellikle sağlam bir zemini olmaz – eğer içinde bulunduğunuz durum bu ise, muhtemelen yaşadığınız şey, şehvettir.
Arkadaşlık, sağlam bir ilişkinin temelini oluşturur ve bu olmadan, ilişki genellikle yüzeysel kalır. İlişkinizde arkadaşlığın eksikliğini hissediyorsanız, büyük ihtimalle yaşadığınız duygusal deneyim, şehvetten öteye geçmiyor olabilir.
4. Sık sık kıskanç veya muhtaç hissediyor musunuz?
Aşık olan çiftler, durum ne olursa olsun birbirlerine derin bir güven duyarlar. Şehvetin hakim olduğu, sadece cinsel çekime dayalı bir ilişkide ise, çiftler genellikle kıskançlık nedeni bulabilir veya başkalarına karşı bir tehdit hissi yaşayabilir. Eğer kendinizi sürekli olarak kıskanç veya muhtaç hissediyorsanız, ya da partnerinizle olan ilişkinizin tam olarak nerede durduğundan emin değilseniz, durumunuzu yeniden değerlendirmeniz gerekebilir.
“Gerçekten bir ilişkimiz var mı” ya da “bu sadece geçici bir flört mü?” diye kendinize sormanız gerekebilir. İlişkinizin niteliğini belirlemek ve hangi duyguların öne çıktığını anlamak, daha sağlıklı ve karşılıklı tatmin edici bir ilişki sürdürmek için önemlidir.
5. Partnerinizden mükemmellik bekliyor musunuz?
Aşık olmak, partnerinizin tüm kusurlarını ve özelliklerini kabullenmek anlamına gelir. Öte yandan, şehvetin egemen olduğu bir durumda, kişiler genellikle partnerlerinin her zaman mükemmel görünmesini, kusursuz bir performans sergilemesini ve sosyal çevrelerinde, özellikle arkadaş ve aile içinde mükemmel bir tutum takınmasını beklerler. Ancak, mükemmellik kalıcı olmaktan uzaktır ve genellikle bir tür savunma mekanizmasıdır.
Mükemmellik idealinin sürekli kovalanması, gerçekçi olmayan bir beklenti oluşturur ve genellikle gerçek duyguların ve ilişkinin gerçek dinamiklerinin önünde bir set oluşturur. Aşk, kusurları kabul eder ve mükemmel olmayanı bile kucaklar; ancak şehvet, çoğunlukla sadece parlak ve kusursuz yüzeyi arar.