Web sitemizin bu bölümünde, en etkileyici ukala sözler ve anlamlı ukala sözler sizlerle buluşuyor. Ukala kişiliklere yönelik güzel sözler, genellikle bu tür karakterlerin özgün özelliklerini, tavırlarını ve davranış biçimlerini eleştiren, onların tutumlarını ve yaklaşımlarını aydınlatan ifadeleri içerir. Kişisel olarak, bu tür karakterlerden pek hoşlanmam. Ukala insanlar genellikle kendilerini aşırı derecede bilgili ve önemli göstermeye çalışan, dengesiz kişilerdir.
Ukala kişilikler genellikle ego tatmininde zorlanan ve bu nedenle psikolojik sorunlar yaşama olasılığı yüksek olan bireylerdir. Kendi bilgi ve yeteneklerini aşırı derecede abartma eğilimindedirler, bu da onların çevreleriyle uyumlu ve etkili bir şekilde iletişim kurmalarını zorlaştırır. Aslında, bu tür kişilerin ukalalık eğilimleri, genellikle kendilerine duydukları aşırı güvenin bir sonucu olarak ortaya çıkar ve bu durum, genellikle çevrelerindeki insanlar için rahatsızlık verici olabilir.
Bu nedenle, özellikle genç okuyucularımıza, ukala bir tutumdan kaçınmayı öneririm. Unutmayın, bilgi ve yetenekler ne kadar yüksek olursa olsun, onları anlayışlı ve alçakgönüllü bir şekilde ifade etmek, her zaman daha etkili ve saygın bir yaklaşım olacaktır. Her zaman kendinize, başkalarına ve bilginize saygı gösterin; bu, gerçek başarının ve kişisel tatminin anahtarıdır.
Ukala Sözler
Yaşasak mı ölsek mi, karar vermek zor.
Keşke veteriner olsaydım, seni daha iyi anlardım.
Yalnızlığına iyi bak sahip çık, kaç kişinin emeği var onda kim bilir.
Sen istediğin kadar kalbimi kır; bende gözyaşı tükenmez güzelim!
Senin için savaşırdım ama verimsiz toprakları feth etmeye gerek yok.
Fazla naz aşık usandırırmış, bilmiyorum gönül nasıl dayanmış, belli ki deli gibi yanmış, serseri serseri gönülüm.
Kimsenin ne yaşadığını ya da ne yaşattığını bilemezsiniz. O yüzden aptal ön yargılarınızı bir yere sokun.
Derdi olanın derdini dinleriz, dert çıkaranın derdi oluruz.
Delilik öyle kolay olmuyor. Ben yıllarımı verdim.
Otopsi istiyorum hayallerime, kurduğum düşler eceliyle ölmemiş olamazlar!
Siz benim tellerime hangi notadan vuruyorsanız, ben o makamdan çalar söylerim! Sıkıntı yok!
Kaçan, giden balonlara el sallayın, nasılsa havaları söndüğünde geri inecekler!
Seni öyle cümleye sokarım ki, “şerefsizim” kelimesinde gizli özne olursun.
Biz serseri delikanlıyız, akşamları çorbamızı içeriz, sabahları hayat derdine düşeriz.
Birileri arkamdan atıp tutuyorsa hiç bozmam moralimi. Bilirim ki çok sağlam koymuşum.
Dalımızı kıranın ağacını kökünden sökeriz.
Yerime koyduklarının bir gün sana koyması dileğiyle eyvallah.
Aldanma hayatın cilvelerine, her şey bahane. Görünüşüm serseri ama gönül şahane.
Hani senin varlığın “Fifi”, yokluğun da “Tın” ya. Benim varlığım “OLAY”, yokluğum “KOYAR”!
Yaradan’a sitem etme, günahkâr olursun. Her güzele gönül verme, isyankâr olursun.
Ne demiştim? Benim sözlere inancım yok, ama sağlam inanmış gibi yaparım.
Sofular haram demişler, bu aşkın şarabına. Ben doldurur, ben içerim, günah benim, kime ne!
Meşhurdur benim kafası güzellerim, sen yeter ki gidiyorum de, bileti ben keserim!
Ukala Mesajlar
Biz serseriyiz, delikanlı takılırız. Kral gibi severken, saygıda kusur yapmayız.
Biz üç kişiydik: ben, keyfim ve kahyası. Kahya işi bıraktı, keyfim evden kaçtı. Ama hala üç kişiyiz: ben, tepem ve tası.
Utanırım, söyleyemem yaşadığım yalnızlığı. Kelimeler yetmiyor ki, bu mu sevda dedikleri.
Ya benim yanıma geldiğin gün gibi olursun, ya da geldiğin gün gibi kaybolursun.
Dilinden sevmesini bilmeyiz, bazıları gibi değiliz. Sevdik mi yürekten ölümüne severiz, farkımız tarzımız.
Cevap yazmazsan ukala olursun, yazarsan götü başı ayrı oynar. Ben ukala olmayı tercih ediyorum, kimsenin göt baş ayarıyla uğraşamam.
Evet, anladık, biliyoruz zaten. Tipinizin gideri var ama karakterinizin ederi yok!
Madem ki hatırı yok bunca senenin, namı namert olsun geri dönenin.
Seni unutmak mı? Ey sevgili, içimdeki yangın sönüyor artık! Nasıl da küller oluyorsun bir bilsen, bir görseydin.
Üç gram beyni, üç adet de beynim hücresi var. Onu da bana laf sokmaya çalışırken öldürüyor. Yapma kuzum, tasarruf et biraz.
Bir gecede yıkıldım, oyun bitti. Serseri gönül, kor ateşte yakıldım. Sevdam gitti, serseri gönülsen, sevmeyi bilmedin artık yetti serseri gönül. Faydasız, ne yapsan da giden gitti serseri gönül.
Duy beni, kalleş karanlık, duy beni ey yalnızlık. Sabahı bir gelin, türkü çığırıyacak kaval sesiyle. Toyalar kurulacak günün ilk güneşiyle. Ve yürekler tutuşacak, yürekler yanacak aşk ateşiyle.
İdam mahkûmunun söz hakkı vardır. Bari son arzumu sor da öyle git. Arının çiçekte göz hakkı vardır, bir buse için dur da öyle git.
Ne bir selam geldi, ne haber senden. Unuttun sen beni yıllardan beri. Sakın aynı şeyi beklemeyin benden, ben hala aşığım, hala serseri.
Ben öyle bir zerreyim ki, bütün aleme isyan etmişim! Havaya, toprağa isyan etmişim! Ateşe, suya isyan etmişim! Altı yöne isyan etmişim! Beş duyuya isyan etmişim! – Mevlana
Ben biraz deli, biraz serseri. Her yanlış, her aşkım gibi. Ben biraz deli, biraz serseri. Zalimliğim kaçmadı ki. Ben biraz deli, biraz serseri. Takmadan kimseyi, yaşarım aşkımı içimde.