Lozan Barış Konferansı ve Antlaşma Maddeleri

Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması ve Mudanya Mütarekesi ile Yunan işgalinin son bulması sonrası, Türkiye’nin ulusal bağımsızlığını ve Misak-ı Milli’yi İtilaf Devletleri’ne kabul ettirme ve bunu resmiyete dökme süreci başlamıştı. Bu önemli görüşmeler, tarafsız bir konumda olan İsviçre’nin Lozan şehrinde, şimdiki Lozan Üniversitesi binasında 20 Kasım 1922’de başladı. Toplantıya Türkiye, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya katıldı. İsmet Paşa, Mudanya’daki başarılı diplomatik performansının ardından TBMM’yi temsil eden heyete başkanlık etti. Bulgaristan ve Sovyet Rusya, boğazlarla ilgili konular tartışılırken toplantılara dahil oldu. Ayrıca, ABD konferansa gözlemci olarak katıldı.

Mustafa Kemal, Lozan Konferansı’na giden Türk heyetine, Avrupa devletlerinden aşağıdaki şartların
kabul edilmesini talep etti:

  • Misak-ı Milli sınırları içinde tam bağımsız bir Türk devletinin kurulması.
  • Azınlıkların özel haklara sahip olmaması.
  • Devlet borçlarının ödenmesi şeklinin ülkenin bağımsızlığına aykırı olmaması.
  • Kapitülasyonların tamamen kaldırılması.
  • Boğazların statüsünün, Türkiye’nin egemenlik haklarını gölgelemeyecek biçimde düzenlenmesi.
  • Savaş tazminatının yeni kurulan Türk Devleti’nden talep edilememesi.
  • Doğu sorununun artık gündemden düşmüş olması.

Lozan’da Türk Heyetinin Kesinlikle Taviz Vermeyeceği Hususlar:

  • Kapitülasyonların tamamen kaldırılması,
  • Doğuda Ermenilere herhangi bir toprak verilmemesi.

Lozan Görüşmelerinde Yaşanan Anlaşmazlıklar ve 4 Şubat 1923’te Görüşmelere Ara Verilmesine
Sebep Olan Konular:

  • Yunanistan’ın Karaağaç’ı teslim etmekteki isteksizliği,
  • Boğazlarla ilgili ortak bir görüşün oluşmaması,
  • İngiltere’nin Musul’u bırakmak istememesi,
  • Osmanlı Devleti’nin borçlarının, Birinci Dünya Savaşı‘ndan önce ayrılan ülkelere dağıtılması
    teklifinin Avrupalı devletler tarafından reddedilmesi
    ,
  • Kapitülasyonların iptalinin İtilaf Devletleri tarafından onaylanmaması.

Görüşmelerin durdurulmasının ardından, Türk ordusu yeniden savaşa hazırlanmaya başladı. Ancak İtilaf Devletleri’nin uzlaşma çağrısının ardından konferans, 23 Nisan 1923’te tekrar toplandı. İkinci dönem görüşmeleri barışçıl bir sonuçla tamamlandı ve 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması imzalandı.

Lozan Barış Antlaşması’nın Önemli Maddeleri:

Sınırlar:

  • Suriye Sınırı: 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması ile Fransa ile belirlenen sınırlar kabul edildi. Hatay, sınırlarımız dışında kaldı.
  • Irak Sınırı: Musul konusu nedeniyle anlaşmaya varılamadı ve Türkiye ile İngiltere arasında daha sonra görüşülmek üzere ertelendi. 1926 Ankara Antlaşması ile Türkiye’nin aleyhine çözümlendi.
  • Batı Sınırı: Doğu Trakya’nın Türkiye’de, Batı Trakya’nın Yunanistan’da kalmasıyla Meriç Nehri sınır olarak kabul edildi. Karaağaç ve civarı, Yunanistan’dan alınarak savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verildi.
  • Ege Adaları: Gökçeada (İmroz) ve Bozcaada hariç, diğer Ege Adaları askeri varlık ve silah bulundurmama koşuluyla Yunanistan’a bırakıldı.
  • On İki Ada, İtalya’ya bırakıldı ve II. Dünya Savaşı sonrasında Yunanistan’a verildi.
  • Kapitülasyonlar: Adli, mali, ekonomik ve siyasi alanda yüzlerce yıl süren kapitülasyonlar tamamen kaldırıldı. Türkiye’deki yabancı ticari kurumlar, kısa bir geçiş sürecinden sonra Türk yasalarına uymak zorunda kaldı. Bu, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını kazanması anlamına geliyordu.

Savaş Tazminatı

  • I. Dünya Savaşı nedeniyle Türkiye’den savaş tazminatı talep edilmiş, ancak bu talep kabuledilmemiştir.
  • Yunanistan, Kurtuluş Savaşı sırasında uluslararası kurallara uymayan tahribat yaptığı için savaş tazminatı ödemiştir. Ekonomik durumunun yetersizliği nedeniyle, Karaağaç yöresini Türkiye’ye vererek bu yükümlülüğünü yerine getirmiştir.

Dış Borçlar

  • Osmanlı Devleti’nin ilk dış borcu, 1854 yılında Sultan Abdülmecit döneminde İngiltere’den alınmıştır.
  • Yüksek faizle alınan bu paralar verimsiz şekilde kullanıldı ve 1881’de II. Abdülhamit borçları ödeyemediğini ilan etti.
  • Aynı yıl, alacaklı ülkelerin temsilcileri tarafından Düyun-u Umumiye (Genel Borçlar İdaresi) kuruldu.
  • Osmanlı Devleti’nin orman, maden, tuz yatakları gibi gelir kaynakları bu idareye verildi ve bu durum Lozan Antlaşması ile sona erdi.

Kabotaj Hakkı

  • Türk kara sularında yabancıların izinsiz ulaşım ve taşımacılık yapma hakları sona erdi.

Azınlıklar

  • Türkiye’de yaşayan tüm azınlıklar Türk vatandaşı olarak kabul edildi, bu kararla Avrupa devletlerinin Türkiye’nin içişlerine karışması engellendi.

Nüfus Değişimi (Mübadele)

  • Anadolu ve Doğu Trakya’daki Rumlar ile Yunanistan’daki Türklerin yer değiştirmesi öngörüldü.
  • Ancak bu mübadele, Batı Trakya Türkleri ve İstanbul Rumlarını kapsamadı.

Ortodoks Patrikhanesi

  • Patrikhanenin siyasi faaliyet göstermemesi şartıyla, bölgesindeki Ortodoks halka hizmet etmesine izin verildi.

Yabancı Okullar

  • Yabancı okullar, Türkiye’nin belirlediği kurallar çerçevesinde faaliyetlerine devam edebilecekler.

Boğazların Statüsü

  • Boğazların egemenliği ve statüsü konusunda büyük tartışmalar yaşandı.

Boğazlarla İlgili Alınan Kararlar

  • Türkiye’nin başkanlık edeceği uluslararası bir komisyon kurulacak.
  • Boğazların her iki yanı askerden arındırılacak.
  • Barış zamanında ticari gemilerin geçişine izin verilecek, savaş durumunda ise Türkiye’nin boğazlarda serbestçe hareket etmesine olanak tanınacaktı.

İstanbul’un Boşaltılması

  • Lozan Antlaşması, TBMM tarafından onaylandıktan altı hafta sonra, işgal kuvvetlerinin İstanbul’dan ayrılması öngörüldü. Bu kapsamda, işgalciler 6 Ekim 1923’te İstanbul’dan çekildiler.

Lozan Barış Antlaşması’nın Önemi ve Sonuçları

  • İtilaf Devletleri, Yeni Türk Devleti’nin bağımsızlığını ve Misak-ı Milli’yi resmen tanımıştır.
  • Askeri başarılar, bu antlaşmayla birlikte siyasi zaferlere dönüşmüştür.
  • Türkiye’nin sınırları, Irak sınırı hariç, o dönem için net bir şekilde çizilmiştir.
  • Lozan’ın elde ettiği başarı, sömürge altındaki milletlere bağımsızlık ilhamı vermiş ve Kurtuluş Savaşı’nı evrensel bir öneme taşımıştır.
  • Osmanlı Devleti’ni ekonomik olarak baskı altında tutan kapitülasyonlar kesin olarak ortadan kaldırılmıştır.
  • Çok sayıda devlet tarafından imzalanmış ve günümüze kadar geçerliliğini koruyan bir antlaşmadır.
  • Osmanlı Devleti’nden miras kalan asırlık sorunlar çözülmüştür.
  • “Hasta Adam” ve “Doğu Sorunu” gibi kavramlar tarihe karışmıştır.
  • Türkiye’nin diğer uluslararası devletlerle eşit statüde olduğu kabul edilmiştir.

Yorum yapın