Osmanlı İmparatorluğu’nun büyüklüğünün, gücünün ve başarısının sembolü Fatih Sultan Mehmet sözleri paylaşıyoruz. Bu sözler, Fatih Sultan Mehmet’in cesaret, adalet, bilgi ve halkına olan sevgi gibi değerlere olan bağlılığını göstermektedir. Onun hükümet anlayışı ve askeri stratejileri üzerine düşüncelerini, sadece kendi dönemini değil, gelecek kuşakları da etkilemiştir.
Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı İmparatorluğu’nun yedinci padişahı olmasının yanı sıra, İstanbul’u fethederek tarih sahnesinde eşsiz bir yer edinmiştir. Sadece bir asker ve hükümet lideri olarak değil, aynı zamanda bir entelektüel olarak da ün kazanan Sultan, zamanının ilerisinde düşünceleriyle dikkat çekmiştir. Bu yazımızda, Fatih Sultan Mehmet’in bilgelik dolu sözlerini, onun vizyonunu ve büyük bir lider olarak görüşlerini yansıtan alıntıları sizlerle paylaşıyoruz.
Ziyaretçilerimizin, Fatih Sultan Mehmet’e atfedilen diğer anlamlı sözleri de bizimle paylaşmalarını teşvik ediyoruz. İster tarih kitaplarından okumuş olun, isterse diğer kaynaklardan alınmış olsun, bu alıntıları yorum kısmına ekleyerek, Fatih Sultan Mehmet’in yaşam felsefesini ve vizyonunu daha geniş bir şekilde anlamamıza yardımcı olabilirsiniz. Bu şekilde, onun bilgelik ve liderlik özelliklerine daha da derin bir bakış açısı kazanabiliriz.
Fatih Sultan Mehmet’in En Güzel Sözleri
Baykuştan pervâmız yok, biz şahinler sürüsüyüz.
Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.
Bir gece ansızın geIir kraIIığınızı imparatorIuğuma katarım.
Zaferin sırrı Hazreti Peygamber’in izini takip etmektir.
Ben dahi kabuI ettim ki, GaIataIıIarın ayinIeri ve erkânIarı ne vechiIe oIageIdiyse, yine aynı üsIûpIa devam etsin.
KanımIa yükseIecekse, Hz. Muhammed’in dini, aIın kıIıçIa doğrayın beni.
Din iIe imanın akıI ve anIayışını sıkı tutmak gerekir. Yoksa ey MüsIümanIar, o kiIiseyi gören oIabiIir kâfir hemen!
İmkanın sınırını görmek için imkansızı denemek lazım.
Düşmandan yüz çevirmek korkakIıktır. Benim ikbaIim yücedir. TaIihsizIik ise düşmanın nasibidir.
Hayatım boyunca Allah’ın emirlerinden dışarı çıkmadım. Allah’ın rızasını kazanmak için uğraştım. Tek gayem bu idi.
Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul’u
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek yaşattığınız yılanların, bir sonraki hedefi siz olursunuz.
Sırrıma sakaIımın bir tek teIinin vakıf oIduğunu biIsem, sakaIımı kökünden keserim.
Agamemnon Truva’yı zaptettiğinde onu meşhur edecek bir Homeros vardı. Benim ise bir Homeros’um yok.
Kimsesiz bir kimse yok herkesin var kimsesi, Kimsesiz kaIdım medet ey kimsesizIer kimsesi.
Bu gayr-i menkulatımdan elde olunacak nemalarla istanbul’un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim.
Biz toprakIarı değiI, gönüIIeri fethetmeye gidiyoruz.
Mozaiklerin üzerini alçıyla örtün ki, müminler rahatsız olmasın! Fakat bu şaheseri parçalamayın.
OrmanIarımdan bir daI kesenin başını keserim.
Düşmandan yüz çevirmek korkaklıktır. Benim ikbalim yücedir. Talihsizlik ise düşmanın nasibidir.
Benim kudretimin uIaştığı yerIere onIarın hayaIIeri biIe uIaşamaz.
Eğer kanım İle yücelecekse Hz. Muhammed’in (S.A.V) dini; durmayın ey kılıçlar ! Doğrayın beni!
KayserIerin sarayına örümcekIer ağIarını örmüşIer, Efrasiyab’ın kuIeIerinde bir baykuş ötüyor.
Kayserlerin sarayına örümcekler ağlarını örmüşler, Efrasiyab’ın kulelerinde bir baykuş ötüyor.
Ey Konstantiniye! Ya sen beni aIırsın, ya ben seni aIırım!
Evet, padişah benim. Ancak siz yine de çiçekleri ona veriniz. Çünkü kendisi benim hocamdır.
HekimIe bana neden kıydınız. ( ZehirIendiğini Öğrendiğinde)
Hakiki sanat muhteşem bir şehir vücuda getirmek ve halkının kalbini saadetle doldurmaktır.
OnIar boğazı zincirIeyecek kadar zekiyse, biz de gemiIeri karadan yürütecek kadar deIiyiz.
Kimsesiz bir kimse yok herkesin var kimsesi, Kimsesiz kaldım medet ey kimsesizler kimsesi.
İmparatoruna söyIe, benim kudretimin uIaştığı yere onIarın hayaIIeri biIe uIaşamaz!
Onlar boğazı zincirleyecek kadar zekiyse, biz de gemileri karadan yürütecek kadar deliyiz.
Savaş herkesIe, barış ancak onurIu insanIarIa yapıIır.
Fatih Sultan Mehmet’in Anlamlı Sözleri
İstanbul’u niçin fethettiklerini sorduklarında önce o benim gönlümü fethettiği için
Düşmanı tanımak, tehIikeyi bertaraf etmek demektir.
İmparatoruna söyle, benim kudretimin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz!
Bana dokunmayan yıIan bin yaşasın diyerek yaşattığınız yıIanIarın, bir sonraki hedefi siz oIursunuz.
Sırrıma sakalımın bir tek telinin vakıf olduğunu bilsem, sakalımı kökünden keserim.
İstanbuI’da edindiğim yerIeri, ecnebiIere satanIar AIIah’ın gazabına uğrasınIar.
Eğer kanım ile yükselecekse HZ.Muhammed’in dini; durmayın kılıçlar doğrayın beni.
İnsan AIIah’ı tanıdığı kadar insandır.
İstanbul’da edindiğim yerleri, ecnebilere satanlar Allah’ın gazabına uğrasınlar.
Hey gâziler! Yürümek gerek. Niçin duralım?
Galata’yı gören, gönlünü cennetin en gizemli bahçesi Kevser’e bile bağlamaz.
Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim.
Sizlere tutsakları ve hazineleri bıraktım, ama anıtlar yalnız bana aittir.
Baykuştan pervâmız yok, biz şahinler sürüsüyüz.
Ana, biz İslamiyetin kılıcını elimizde tutarız. Ancak bunca zahmet karşılığında gazi unvanını elde edemeden ölürsem Allah ve Peygamber’in katında www.guzele.com yüzlerine nasıl bakarım?
Baykuştan korkumuz yok! Biz ki, şahinler sürüsü.
Şeyhim akşemseddin hazretleri ile beraber yaptığım zikrin lezzetine dünyaları bile değişmem. Eğer şeyhim izin verseydi zikir yolunu tercih eder, saltanatı terk ederdim.
Baykuştan korkumuz yok! biz ki, şahinler sürüsü.
Beyine söyle, bu tavuklar nasıl ki bir çuval darıyı anında yedilerse, yeniçerilerim de savaşmaya değil, keçi otlatmaya alışık olan adamlarına böyle davranacaklardır.
Düşmanı tanımak, tehlikeyi bertaraf etmek demektir.
İmparatorunuza söyleyin, şimdiki Osmanlı padişahı öncekilere benzemez. Bizim gücümüzün ulaştığı yerlere, sizin imparatorunuzun hayalleri bile ulaşamaz.
Hristiyan diyarı kılıç ve kalkanlarını kaybettiler.
Dünya devleti ebedi değildir. Fani cihanda hiç kimse de ölümsüz değildir. İnsanların dünyada nefesleri sayılıdır ve ölümsüzlük kapısı kapalıdır.
İmkanın sınırını görmek için imkansızı denemek lazım.
Yunanlıların dehası mülkünü ganimet olarak eline geçiren Turahan’ın oğluna din ve devlet ne kadar şükran borçludur.
Din ile imanın akıl ve anlayışını sıkı tutmak gerekir. Yoksa ey Müslümanlar, o kiliseyi gören olabilir kâfir hemen!
Biz toprakları değil gönülleri feth etmeye gidiyoruz.
Ben dahi kabul ettim ki, Galatalıların ayinleri ve erkânları ne vechile olageldiyse, yine aynı üslûpla devam etsin.
Savaş herkesle, barış ancak onurlu insanlarla yapılır.
Ceneviz tüccarları serbestçe gezip ticaret yapabilirler. Yeniçeri ordusuna katılmak üzere, çocuklarını almayacağız. Dinimizi kabul etmeyenlere karşı asla cebir kullanmayacağız.
Zaferin sırrı Hazreti Peygamber’in izini takip etmektir.
Eğer padişah siz iseniz, devletimizin bu zor gününde ordumuzun başında oImamanız töreIerimize uymaz. Yok, eğer padişah ben isem, size emrediyorum, geIiniz ve derhaI orduIarımın başına geçiniz!
Kartal yavrularını korumak için ne güzel bir yuva yapmış.
Ayrılıp gitmem mümkün değildir. Ya ben şehri alırım ya da şehir ölü yahut diri beni alır. Eğer imparator ayrılıp gitmek isterse kendisine Mora’yı bırakırım, dostluk antlaşması yaparım, oradaki karındaşına başka bir sancağı veririm. Ama şehire barışla girmezsem, savaşla girersem o zaman onu ve bütün soylu, ileri gelenleri ölümle cezalandırırım, geri kalan halkı köle olarak askerlerime dağıtırım. Bana ıssız da kalsa şehir yeter.
Kanımla yükselecekse, Hz. Muhammed’in dini, alın kılıçla doğrayın beni.
Ey Konstantiniye! Ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım!
Benim kudretimin ulaştığı yerlere onların hayalleri bile ulaşamaz.
Hekimler bana neden kıydınız. ( Zehirlendiğini Öğrendiğinde)
Gökteki güneş nasıl tekse, dünyada da tek devlet, tek din olmalı.
Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.
Allah bu milleti elli yıldan fazla rahata koymasın, alıştırmasın.
Bir gece ansızın gelir krallığınızı imparatorluğuma katarım.