İç Anadolu bölgemizde yer alan güzel illerimizden Çankırı ile ilgili sözler hazırladık. Çankırı ilimizin plakası 18’dir. Şehir sözlerimize bundan sonrada devam edeceğiz.
Çankırı, Anadolu’nun kalbinde yer alan ve zengin tarihi ile her köşesinden kültür fışkıran bir şehirdir. Bu şehir, tarihi yapıları, doğal güzellikleri ve misafirperver insanları ile ziyaretçilerini adeta zaman yolculuğuna çıkarır.
Çankırı’nın her bir taşı, yüzyıllar boyunca şekillenen ve korunan medeniyetlerin hikayelerini anlatır. Bu şehir, tuz mağaralarıyla bilinen, kalesi ve eski evleriyle dikkat çeken, sade yaşamın ve zengin tarihin bir arada bulunduğu nadide bir yerdir.
Çankırı ile ilgili anlamlı sözler dizisine giriş yaparken, şehrin tarihine ve kültürel zenginliklerine dikkat çekmek için hazırlanmıştır. Çankırı’nın eşsiz güzelliklerini yansıtan bu sözler, şehrin manevi atmosferini ve tarihi dokusunu ön plana çıkaracak.
Çankırı İle İlgili Sözler
Kaleleriyle zamanı aşan, doğasıyla huzur veren yer, Çankırı.
Çankırı, tuzun, taşın, tarihin şehri, gönüllerin sultanı.
Yolları tarih kokar Çankırı’nın, her adımda bir başka çağdan seslenir.
Çankırı, göğsünde yatan kahramanların yürek sesidir.
Tarihine sahip çıkanların şehri Çankırı, kökleri derinlere uzanan bir çınar gibi.
Çankırı’nın sakin sokakları, Anadolu’nun huzur dolu bir köşesini temsil eder.
Düşünsene, Çankırı’ya ilk yerleşen kişi sensin. Bu durumda, çevrene bakınca çıldıracaksın!
Düşün, Çankırı’nın ilk izlerini atanlardan biri olmak. Belki de bu topraklara adım attığında, yüreğin coşkuyla çarpar, ruhun bin bir umutla dolardı.
Çankırı gibi bir şehir ol, haritada bulun beni diye haykır. Çünkü Çankırı gibi olmak, özel ve hatırlanmaya değerdir.
Bizler, Çankırılıyız. 18 numaralı plakamızla dolaşırız sokaklarını, gururla, havalıca. Çünkü biz, bu toprakların sahibiyiz.
Çankırı gibi olmak, demek daima sabit kalmak demektir. Değişen dünyada, bir Çankırı gibi dimdik ayakta durmak, asırlar boyunca geleneği ve değerleri yaşatmak demektir.
Bizler, Çankırı’nın evlatlarıyız. Bu topraklarda büyüyen, bu topraklara adanmış ruhlar olarak, yürekten severiz, bağlıyız.
Çankırı’lı bir kız, “Ankaralıyım” desin; çünkü Çankırı’nın ruhu onunla gurur duyar.
Çankırı’lı birinin elinden alamayacağınız iki şey vardır; sevdiği adamı ve korumak için canla başla savaştığı değerlerini.
Keşke Çankırı gibi, değişmeden, zamanın etkisiyle iz bırakmadan uzun yıllar var olabilsem.
Çankırı Sözleri
Çankırı’nın adı geçtiğinde yüzünde bir tebessüm belirenlerdenim ben. Ben, bu topraklara ait olmanın gururunu yaşarım, niye üzüyorsunuz ki beni?
Çankırı, dışarıdan bakıldığında bir çocuk gibidir; bazen gülüp sevdirir, bazen ağlayıp kaçmak istersiniz.
Herkesin dediği gibi, sen gerçekten farklısın Çankırı’lı dostum. Seninle olmak, yaşamak ayrı bir tat veriyor insana.
Ben Acun abiye dedim ki, “Ben Çankırı’dan geliyorum.” Ve inanamadı! Evet, öyle, bu şehirde doğup büyüdüm.
Bizler, Çankırı’nın evlatlarıyız. Herkes bizi sever, herkes bizimle olur. Ama herkes Çankırı’lı olamaz, çünkü biz ölenlerimiz için yaşamayı da biliriz.
Çankırı’nın havasını seviyorum. Gözlerimi sevmenin ötesinde, gerisi zaten sevilmeye değer değil.
Bize Çankırı’lı derler; çünkü biz kendi yolculuğumuzu kendimiz çizeriz. Taklit edilmez, şekillendirilmeziz.
Çankırı’nın ayazında seni sevdim, sıcacık yüreğimle, içimdeki ateşle.
Eğer gönlünde yer yoksa, at gel kartala, birlikte Çankırı’yı keşfe çıkalım.
Bahçelerde kereviz yetişir, ama biz kereviz yemeyiz. Biz Çankırı’nın güzelliklerini severiz, doğal ve sahici olanı tercih ederiz.
Benim bebeksi cildim, Çankırı’nın temiz ve serin havasının hediyesidir.
Bize Çankırılı derler çünkü biz dengeyiz. Bizimde hayatımızda %50 sevgi, %50 saygı vardır.
Çankırı’da aşk, yürekten gelir ve yüze vurur. Bizim yalan dolanımız yoktur, biz dürüst ve doğalız.
Çankırı’nın serin ve berrak havasının dokunduğu yerler, cildimin pürüzsüz dokusuna adeta bir bebeksi yumuşaklık katıyor.
Çankırı’lı olmanın tadını çıkarmak, başka hiçbir yerde olmamak kadar güzeldir.
Seni sevdim, kız kulesinin romantik atmosferinde değil, tam da bu Çankırı’nın buz gibi havasında.
Bir Çankırı atasözü der ki; “Eyvallah! Gözümü seveyim, şu tesbihi bana ver de iki çift döndüreyim.”
Çankırı’nın ferah atmosferi, geri kalan her şeyin gölgesinde kalacak kadar özeldir.
Acun abiye şunu dedim; “Ben Çankırı’dan geliyorum.” Şaşkına döndü! Ama evet, gerçek bu!
Çankırı, sanki elalemin çocuğudur; gülerken seversin, ağlarken bir an önce oradan uzaklaşmak istersin.
Benim için Çankırı demek, televizyonda duyduğumda bile içimi aydınlatan bir mutluluktur. Bu yüzden neden üzüyorsunuz ki beni?