Bilime Göre Sarılmanın 7 Şaşırtıcı Faydası

Hem sevinç hem de üzüntü anlarında, sevdiklerimizle sarılarak sözlerle ifade edilemeyen duyguları paylaşırız. İnsanlarla sarılarak, kelime kullanmadan derin duygularımızı aktarabiliriz. Ancak, bu rahatlatıcı dokunuşun sadece sıcaklık ve rahatlık vermekten daha fazlasını sağladığını pek azımız biliyoruz. Bilimin doğruladığı, sarılmanın beklenmedik faydaları ve bu nedenle her gün sarılmanın önemi burada ele alınıyor.

“Bin anlamlı kelimeden daha etkili bir güce sahip olduğunu öğrendiğim şey, güçlü bir kucaklamadır.” – Ann Hood

İşte size sarılmanın sizi daha sağlıklı ve mutlu kılabileceği 7 yol:

  1. Stresi Azaltır

Birine sarılmanın rahatlatıcı etkisi, kişinin stresini azaltır. Bilimsel araştırmalar, sarılmanın beyindeki stresle ilişkili bölgelerdeki aktiviteyi düşürdüğünü ortaya koymuştur.

Oksitosin hormonu salgılanırken, beynin duygusal merkezine etki eder ve memnuniyet hissini artırır. Bu hormon, aynı zamanda yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları ile ilişkili “stres hormonu” kortizol seviyelerini düşürür. Bu nedenle, içten bir sarılma bizi mutlu ve huzurlu hissettirir.

  1. Ağrıyı Azaltmaya Yardımcı Olabilir

Dokunmanın tedavi edici gücü kanıtlanmıştır. Fibromiyalji hastaları üzerinde yapılan bir çalışmada, altı terapötik dokunma tedavisi sonucunda yaşam kalitesinde artış ve ağrıda azalma gözlemlenmiştir. Sarılmanın doğal bir ağrı kesici olduğu bilinir.

Sarılmalar, zihin ve bedenin uyumlu hale gelmesini sağlar. Kucaklaşma sırasında, kalp ve beyin arasındaki elektromanyetik alanlar uyum sağlar. Bu uyumun faydaları arasında uzun ömür, düşük stres seviyeleri, azalan kalp hastalıkları ve diyabet riski, düşünce netliğinde ve zihinsel kapasitede iyileşme, azalan ağrılar bulunur.

Ne kadar meşgul olursanız olun, aile ve arkadaşlarınıza zaman ayırarak sarılmak, stres ve acıyı azaltabilir. Uzmanlara göre, günde en az bir samimi sarılma, en büyük olumlu etkileri sağlar.

  1. Hastalığa Karşı Koruma

Sarılmaların sağlığı koruduğunu biliyor muydunuz? 400 yetişkin üzerinde yapılan bir araştırma, sarılmaların kişinin hastalanma şansını azalttığını ortaya koyuyor. Bu, stresi azaltan ve kendinizi iyi hissettiren bir destek sistemi sağlamasıyla ilgilidir. Hasta hissetseniz bile, sarılmalar sayesinde belirtiler, destek sistemi zayıf olanlara göre daha hafif olabilir. Sevgi dolu ilişkiler ve şefkatli dokunuşlar kalp sağlığınız için faydalıdır.

Miami Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki Dokunma Araştırma Enstitüsü’nün 100’den fazla araştırma yaptıktan sonra vardığı sonuçlara göre, şefkatli dokunuşun otoimmün hastalıkların semptomlarında azalma, ağrıda azalma, diyabetli çocuklarda düşük glikoz seviyeleri, prematüre bebeklerde hızlı büyüme ve kanser hastalarında bağışıklığın artışı gibi önemli sağlık etkileri vardır.

Sarılmanın bağışıklık sistemini güçlendirme mekanizması ise şu şekildedir: Sarılırken, sternum üzerindeki solar pleksus çakrasına hafif bir baskı uygulanır. Bu, beyaz kan hücrelerini düzenleyen ve dengeleyen timus bezini harekete geçirir. Bu hücreler, bizi sağlıklı tutmakta ve hastalıklardan korumakta önemli bir rol oynar.

  1. Başkalarıyla İletişimi Kolaylaştırır

Genellikle insanlarla sözlü veya yüz ifadeleri aracılığıyla iletişim kurarız. Ancak dokunmanın da iletişimde büyük bir rolü vardır. Duygusal iletişimle ilgili bir çalışmada, katılımcılara tanımadıkları bir ortağa dokunarak farklı duyguları iletmeleri istendi.

Araştırmanın amacı, dokunulan kişinin dokunsal uyarıyı görmeden duyguları ne kadar doğru tanımlayabildiğini anlamaktı. İfade edilen duygular arasında sevgi, öfke, mutluluk, iğrenme, şükran, üzüntü ve sempati vardı.

Sarılmak, çok rahatlatıcı ve iletişimsel bir jesttir. Bu, duygularınızı başka birine sözsüz olarak ifade etmenin mükemmel bir yoludur. Bu sadece karşıdaki kişiye değer verildiğini ve sevildiğini hissettirmez, aynı zamanda bu sevgi ve ilgiyi başkalarına aktarmak için de motive eder.

  1. Benlik Saygısını Artırır

Sarılmanın çocuklarda özellikle benlik saygısını artırdığı bir gerçektir. Bebekler, ebeveynlerinin sevgi dolu dokunuşlarıyla tanışır ve bu, hücresel ve sinir sistemlerinde derin bir iz bırakır. Sarılmalar, onlara bu bağlantıyı bedensel düzeyde hatırlatır ve kendini sevme yeteneğini tetikler.

Bilimsel araştırmalar, özgüveni düşük kişilerin sarılmalarla korku ve endişelerini azaltabileceğini göstermektedir. Çünkü dokunma, insanların ölümlü oldukları hatırlatıldığında kendilerini izole etmelerini engeller. Daha fazla sarılmak, varoluşsal korkuları azaltmaya yardımcı olabilir.

  1. Daha Mutlu Eder

Sarılmanın, mutluluk hormonu olarak bilinen dopamini tetiklediği bilinir. Dopamin, mutluluk, azalan stres ve kaygı ile ilişkilidir ve bizi iyi, rahat ve motive hissettirir.

Düşük dopamin seviyeleri, depresyon ve nörodejeneratif hastalıklar gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Endorfin ve serotonin hormonları da sarıldığımızda salgılanır ve bu hormonlar, mutluluk ve zevk arama davranışı ile ilişkilidir. Aynı zamanda, acı ve üzüntüyü azaltmaya yardımcı olurlar. Sarılmak, doğal bir antidepresan görevi görür.

  1. Sinir Sistemini Dengeler

Stres altındayken, sempatik sinir sistemimiz aktive olur ve bu durumu dengelemek için dinlenme, iyileşme ve sindirimden sorumlu parasempatik sinir sistemine ihtiyacımız vardır.

Cildimiz, kan basıncını düşürmeye yardımcı olan Pacinian cisimciklerini içerir ve bu basınç merkezleri, vagus siniri aracılığıyla beynimize bağlıdır. Birine sarıldığımızda, bu basınç sensörleri parasempatik sinir sistemimizi harekete geçirir. Bu, enerjiyi geri kazanmamıza ve daha dengeli bir duruma geçmemize yardımcı olur.

Sarılmanın Önemi

Sarılmanın, bedensel ve ruhsal sağlık üzerinde derin etkileri vardır. Günlük hayatta, dijital dünyanın insan dokunuşundan uzaklaştırdığı bir gerçekliğe karşın, sarılmanın önemi daha da artmaktadır. Sarılmanın ruh halini iyileştiren, stresi azaltan ve sosyal bağları güçlendiren doğal bir antidepresan olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle, daha fazla sarılmak, tüm bu faydaların keyfini çıkarmak ve mutlu yaşamak önemlidir.

Yorum yapın