Ülkücü başkan Alparslan Türkeş sözleri ile milliyetçilik ve ülkücülük adına bilgi dolu sözleri paylaşıyoruz.
Ülkücü hareketin tanınmış bir figürü ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) kurucusu Alparslan Türkeş, millet ve vatan sevgisi ile tanınmış bir devlet adamıydı. Hayatını bu değerlere adamış olan Türkeş, Türkiye’deki milliyetçi hareketin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Türkeş’in duruşu, karizması ve düşünceleri, onun kendi zamanında belki de tam olarak anlaşılmamış olsa da, onun önemini ve etkisini hiçbir şekilde küçültmez.
Alparslan Türkeş, kendine özgü fikirleri ve ülkücülük anlayışı ile fark yaratmış bir liderdi. Bu anlamda, ülkücülüğü, sadece bir politik ideoloji olmaktan çok daha öteye taşıdı ve onu bir yaşam biçimi haline getirdi. Türkeş’in savunduğu değerler ve prensipler, pek çok kişi tarafından benimsendi ve onun düşünceleri, Türkiye’deki milliyetçi hareketin şekillenmesinde büyük bir rol oynadı.
Bu sayfada, Türkeş’in en dikkat çekici ve ilham verici sözlerini bir araya getirdik. Her biri, Türkeş’in milliyetçilik anlayışının ve ülkücülüğün farklı yönlerini yansıtıyor. Bu özgün ve güçlü sözler, Alparslan Türkeş’in düşüncelerinin ve ideolojisinin derinliklerine bir bakış sağlar. Türkeş’in sözleri, hem tarihsel hem de çağdaş bağlamlarda Türkiye’deki milliyetçi hareketi anlamak için değerli bir kaynak olabilir.
En Güzel Alparslan Türkeş Sözleri
Ne mozaiği ulan! Mermer, mermer!
Hürriyetin tek garantisi mülkiyettir.
Türkün en önemli vasfı teşkilatçılığıdır.
Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır.
Tanrı dağı kadar Türk, Hira dağı kadar Müslümanız.
Dalından kopan yaprağın akıbetini rüzgâr tayin eder.
Fikir, iman, ülkü aşkı. İnsanları güçlü yapan bunlardır.
Mücadeleniz zaferle sonuçlandı, gazanız mübarek olsun.
Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.
Türklük bedenimiz İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset gibidir.
Zafer, asla mahvolduklarını zannedenler tarafından kazanılamaz.
İslamiyet’i ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir.
Türk töresinin bir diğer şartı da haddini bilmektir. Haddim bilmek. Ne kendinizi dev aynasında göreceksiniz. Herkese yukarıdan bakacaksınız, ne de kendinizi aşağıdan göreceksiniz, aşağıdan bakacaksınız.
Türk aydınları için Batı’nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez.
Millî kalkınmamızı gerçekleştirmek, her Türk ferdini hür yapabilmek için Türk milletini yeniden kurmak zorundayız. Vatandaşlarımız arasında parti, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağlar dokuyacağız.
Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez.
Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür.
Bizim savunduğumuz Dokuz Işık’çı sistemin hedefi Türk milletinin her ferdini mülk sahibi yapmaktır.
Milletler yabancı kuvvetlerin orduları ve diğer maddi güçleri tarafından yok edilmeden önce, manevi ve fikir güçleri tarafından esaret altına alınırlar. Böyle bir toplumun esir ve yok olması kesin hale gelir.
Emirlere mutlak itaat lazımdır. Laubali, gevşek, disiplinsiz, metotsuz kimselerle dâvamız yürümez. Her şeyde örnek oImak lazımdır.
Komünist sistemlerde halkın esaret altında oluşunun sebebi bir mülk sahibi olamamasıdır.
İnsanlar; yoksulluğa, açlığa, susuzluğa tahammül ederler. Fakat adaletsizliğe, hor görülmeye, aşağılanmaya asla müsaade, müsamaha etmezler.
Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız. Kuvvet birliktir. Dâvamızın geleceği birliktedir. Birlik, beraberlik içinde olmaktır.
Ahlakçılık anlayışımız, Türk ahlaki ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir.
Türk devletinin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk milletinin teminatı ve istikbali gençliktir.
İdealler yıldızlar gibidir. Onlara belki ulaşamazsınız ama bakarak yönünüzü tayin edebilirsiniz.
Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen, şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.
Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde büyük Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.
Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı www.guzele.com büyük bir savaş.
İnsanlık âleminin en şerefli bir ailesi Türk milletidir. Dokuz ışık demek, Türk ülküsü demektir.
Hepiniz birer Türk Bayrağı’sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.
Başarı için muntazam planlı çalışma yapmak lazımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız.
Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz.