Sayfamızda, düşünce tarihinde önemli bir yere sahip olan Albert Camus sözleri bir araya getirdik. Felsefesi ve bakış açısıyla insanlık durumunu derinlemesine inceleyen bu önemli düşünürün sözleri, bize hayata dair farklı bir perspektif sunuyor.
Bu anlamlı Albert Camus sözleri, sosyal medyada, örneğin Facebook’ta arkadaşlarınızla paylaşabileceğiniz nitelikte. İster bir tartışmayı zenginleştirmek, ister bir mesajı anlamlı kılmak için kullanın, Camus’un bu değerli ifadeleri düşünce ufkunuzu genişletecektir.
Albert Camus’nün bu ölümsüz sözlerini keşfetmek ve paylaşmak, onun değerli fikirlerini yeni bir nesle taşımaya yardımcı olacaktır. Kendinize veya başkalarına ilham vermek için bu düşünce hazinesini keşfedin.
Anlamlı Albert Camus Sözleri
Gençlik, kolay mutluluklar için parlak bir çağdır.
Aşk, akıllı aptal demeden tüm insanlara bulaşan bir hastalıktır.
Mutluluk, bizi zorlayan kadere karşı kazanılan zaferlerin en büyüğüdür.
Gerçek umutsuzluk can çekişme, mezar ve uçurumdur.
Arkamdan yürüme; önderlik etmeyebilirim, önümde yürüme; takip etmeyebilirim. Sadece yanımda yürü ve arkadaşım ol.
Şerefini bir yana bırakan inkılap, bu duygunun egemen olduğu kaynaklarına ihanet etmiş olur.
Bir ülkeyi tanımanın bir yolu o ülkede yaşayanların nasıl öldüğüne bakmaktır.
Ben umutsuzluğu ve bu dertli dünyayı kabul etmeyerek, insanların birleşmesini ve kötü yazgılarına karşı savaşmalarını istiyordum.
Bir adam karısına arabasının kapısını açıyorsa emin olabilirsiniz: ya arabası yenidir, ya da karısı.
Çağdaş siyasi toplum, insanları mutsuzluğa düşürme makinesidir.
Başarı kolay elde edilir, zor olan başarıyı hak etmektir.
Özgürlük gelecek umudu değildir. O, şu ‘an’dadır ve insanlarla ve şu andaki dünyayla uyumludur.
Ya tüm çırpınmalarını aşan daha yüksek bir anlamı vardır bu dünyanın, ya da bu çırpınmalardan başka hiçbir şey gerçek değildir.
Bir yazarım. Ben değil kalemim düşünür, anımsar ya da kuşatır.
Ya zamanla birlikte yaşar ölürsün, ya daha yüce bir yaşam uğruna zamanın dışına çıkarsın.
Basın özgürlüğü belki de özgürlük düşüncesinin giderek aşağılanmasından en çok acı çekmiş özgürlüktür.
Önümden gitme, seni izleyemeyebilirim, arkamdan da gelme, yol gösteremeyebilirim; yanımda yürü ve yalnızca dostum kal.
Büyük olmanın yolu da, deha gibi çalışma ve alın terinden geçer.
Kışın en soğuk zamanında, ben nihayet içimde yenemediğim bir yaz olduğunu öğrendim.
Dostlarım, şimdi ben size büyük bir şey söyleyeceğim. Sakın kıyametin kopmasını beklemeyin, o her gün kopmaktadır.
Dünyanın insandan başka anlamı yoktur. Hayat anlayışımızı kurtarmak istiyorsak, insanı kurtarmamız gerekir.
Dünyada her kötülük, hemen her zaman cehaletten gelir.
Çekip gidene her şey mizah, kalıp bekleyene her şey şiirdir.
İnsan kendisi için gerçek ve mutlak olan mutluluğa yaşamı boyunca yalnız bir kez erişir ve geri kalan tüm yaşamını bu mutluluğa tekrar ulaşmaya adar.
Sözün gelisi ‘dostlarım’ diyorum, dostum yok artık, sadece suç ortaklarım var. Onların da sayısı pek çokaldı, bütün insanlar suç ortağım benim. En başta da siz geliyorsunuz. Kim yanımdaysa birinci odur.
Eğer bir ağa köleleri olmadan yapamıyorsa, ikisinden hangisi özgür bir insandır.
İnsanlarla uzun süre yaşayamıyorum. Sonsuzluğun payından bana biraz yalnızlık gerek.
Huzur, suskunluk içinde sevmek olabilirdi. Ama bilinç ve insan var; konuşmak gerekiyor. Sevmek cehenneme dönüşüyor.
İnsan da, yaşam da saçmadır; boşunadır, rastgeledir, sağlam hiçbir şey yoktur; ama yine de yaşamak gerekir.
Geleceğe yönelik gerçek cömertlik, şu an mevcut olan her şeyden vazgeçmeyi içerir.
Her özgürlüğün ucunda bir yargı vardır; işte bu yüzden özgürlüğün yükü çekilmez, çok ağırdır.
Yirminci yüzyıl, korku çağıdır. Diyeceksiniz ki korku bir bilim değildir, ama bu korkuda bilimin payı var.
İnsanların bütün mutsuzluğu, kendilerini kalenin sessizliğinden koparan, kurtuluş bekleyişi içinde suratlara atan umuttan gelmektedir.
Zamanımdan ayrılamayacağımı anlayınca, onunla birleşmeye karar verdim.
Doktor “Sana bütün bunları kim öğretti?” Yanıt anında geldi; acı çekmek.
Bir kalıp düşünceyi işlemek, bir incelik üzerinde durmaktan çok daha kolaydır. Benim için kalıp düşünceyi seçtiklerinde, ben de saçma olduğumda kaldım.
İnsan tümden suçlu değildir çünkü tarihi o başlatmadı, ama tümden suçsuz da değildir çünkü tarihi sürdürdü.
Bir insanın tek başına mutlu olması utanılacak bir şeydir.
Kelimeler torba gibidir, içine konan şeyin şeklini alır.
Korkunç bir bırakılmışlık duygusu. Dünyanın bütün varlıklarını göğsüme sarsam bile, kendimi hiçbir şeyden koruyamazdım.
İnsanlar gösterdiğiniz nedenlere, içtenliğinize ve acılarınızın ağırlığına, ancak; siz öldüğünüzde inanırlar.
Politika ve sanat dünyanın düzensizlikleri karşısında başkaldırmanın iki ayrı yüzüdür.
Bir insanı sevmek, onunla birlikte yaşlanmaya razı olmaktır.
Ahlaka dair ne biliyorsam, bunu futbola borçluyum. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.
Benim uğraşım, kitaplarımı yazmak, insanlarım ve halkım tehdit edildiğinde savaşmaktır. Hepsi bu.
İnsanın her gün yaptığı en iyi şey intihar etmemeye karar vermektir.
Bütün büyük olayların, büyük düşüncelerin önemsiz bir başlangıcı vardır.
Ne Faust, ne Don Kişot birbirini yenmek için yaratılmamışlardır ve sanat dünyaya kötülük etmek için icat edilmemiştir.
Oldum olası içimde biri, tüm gücüyle hiçbir şey olmamaya çalışıyor.